Parlayan Yıldız Fatih Avan

PARLAYAN YILDIZ FATİH AVAN
2012 yılı önemli atletizm organizasyonlarının yapılacağı bir yıl olacak.Bunlardan ilki 9-11 Mart tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek  Dünya Salon Atletizm Şampiyonası bir diğeri de 27 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasında yapılacak olan Londra Olimpiyat Oyunları.Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’na yaklaşık 20 atletle;Olimpiyatlara ise şu an için 14 atletle katılacağız.

Bu organizasyonlardan birinde ülkemizi temsil edecek  ;Daegu Dünya Atletizm Şampiyonası’nda  dünya beşincisi, Elmas Ligi’nde başarılı pek çok atleti geride bırakarak üçüncü olan Ciritçi Fatih Avan ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik.





-Kuşkusuz başarılı bir sezon geçirdin.Derecelerine baktığımızda kendini sürekli yenilediğini görüyoruz.Yaptıklarına geçmeden önce Fatih Avan kimdir?Atletizme nasıl başladı?
Fatih Avan: Çiftçilikle uğraşan,dar gelirli küçük bir ailenin ilk çocuğuyum.Ailemle Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde yaşıyordum.Atletizme çocukluk arkadaşımın ısrarı ile başladım.Adana’ya taşınacaktı ondan ayrılmak istemedim.Adana’ya gittim spor için.
-Kaç yaşındaydın  o zamanlar?
F.A: 16 yaşındaydım.
-Atletizm için haftanın her günü ya da belirli günleri  Osmaniye’den Adana’ya gitmene ailen ne dedi?
F.A: Aslında Adana’ya gittiğimde arkadaşlarımla bir ev tuttuk.2005’ten 2007’ye kadar orada yaşadım.Ailem hiç istemedi ama ailenin asi çocuğu olarak kafama eseni yaptım.
-Gerçekten genç yaşta cesaret isteyen bir karar.Bu durum hem maddi hem manevi açıdan zor olmadı mı?
F.A: Maddi açıdan kesinlikle çok zorlandık.Manevi açıdan çok zor olmadı çünkü arkadaşlarımla aramızda tam bir dayanışma vardı.Spor yapmak için farklı ilçelerden gelen 6 kişi yaşıyorduk evde.Özellikle Battal Tatlıoğlu (kıramadığım arkadaşım) ,Murat Gündüz ve Zeynel Abidin Temel  ile çok iyi anlaşıp,her konuda birbirimizi destekledik.
-Bildiğim kadarıyla şu an Ankara’da yaşıyorsun.Ankara macerası  nasıl başladı?
F.A: 2007’nin Ağustos ayında geldim.Ankara’ya gelmemin nedeni; bana bu dereceleri attırıp başarılı olmamı sağlayan antrenörüm Metin Altıntaş’tır.Kendisi de ciritçiydi.Eski Türkiye rekortmenlerinden.Bir nevi tesadüf ama büyük bir şans.
-Adana’da mı tanışmıştınız?
F.A: Hayır.Ankara’da Milli Takım kampında tanıştık.Aslında 2007’nin Şubat ayında Mersin kampında,ilk antrenörümün en yakın arkadaşı Göksel Dolgun Hocamızla konuştum konuyu.O da aracılık yapıp ön ayak oldu.
-Kaç senedir Milli Takımdasın?
F.A: 2006’nın Temmuz ayından beri.
-Atletizme 2005’te başladın.2006’da Milli Takıma girdin.Bu gerçekten çok iyi.Ülkemizi nerelerde temsil ettin?
F.A: Çok ülke gezdim.Bir sürü yarış var ama en önemlileri: Yunanistan’da Dünya Liseler arası Atletizm Şampiyonası’nda  3.oldum.İlk Milli müsabakamdı ve ilk madalyamdı.43 ülke vardı orada.Bunun dışında İtalya’daki Akdeniz Oyunları’nda 1., Berlin Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 19., Daegu Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 5., Sırbistan’daki Universiade’ta 5. Shenzhen’dekinde 1. Oldum.





-Pek çok ilke imza attığını söyleyebiliriz.Ülkemizde 80 metreyi geçen ilk atletsin.Şu an 84.79 metre ile Türkiye Rekorunu elinde tutuyorsun.Geçtiğimiz sezon 13kez 80 metrenin üzerinde atış yaptın.Dahası da var ama 2011’de neler oldu senden duyalım istiyorum.
F.A: Attığım metrelerden çok aldığım sıralamalar beni mutlu etti.En iyi ciritçileri bir çok yarışta geride bırakıp üst sıralarda olmak ayrı bir zevkti ve enteresan bir olayı anlatmak istiyorum.80 metreyi geçmeden önceki derecem 79.78 metreydi.En iyi derecemdi.80 metre atınca bütün en iyi sporcular ve antrenörler  ‘80 metreye Hoş geldin’  diye sırtımı sıvazladılar.Demek istediğim 79.99metre derecen olsa da 70m.lik bir sporcu olarak görüyorlar.Bu benim aldığım ilk dersti.
-Hakikaten ilginçmiş.Peki bu anlattığının dışında,Uluslararası müsabakalara katılmış olmak sana ne gibi tecrübeler kattı?
F.A: Önce yarışma ortamlarına alışıyorsun.Sonra sporculara.Neyi,ne zaman,nasıl yapacağını ve davranacağını öğreniyorsun.Topyekun tecrübe kazanıp daha rahat yarış çıkartıyorsun.
2011’de Balkanlarda yılın en iyi erkek atleti seçildin.Neler hissettin o an?
F.A: Balkanlardaki bütün Atletizm Federasyonlarının Başkan ve temsilcilerinin,Balkan Atletizm Federasyonu Birliği’nin Başkanı ve yöneticilerinin olduğu bir ortamdı.Bu ortamda  ‘Yılın Atleti’ olarak bulunmak çok etkileyici bir durumdu.Çok heyecanlandım diyebilirim.İlk düzenlenen ‘Yılın Atleti’  galasında bu ödülü Türkiye’ye getirmek bir Türk olarak duyabileceğim en büyük gururlardan.
-Gelelim 2012’ye.A barajını geçerek Londra Olimpiyatları’na gitmeye hak kazandın.Bu konuda planlarınız neler? 2012’de Fatih Avan’ı neler bekliyor?
F.A: Sadece iyi bir antrenman planlaması ve iyi bir antrenman dönemi geçirmek en büyük planımız.Şu an için antrenmanlarım  güzel gidiyor.İyi bir yarış çıkarıp,ülkemi elimden gelen en iyi şekilde temsil etmek istiyorum.
-Yarışma öncesi neler yaparsın? Uğurun ya da totemin var mıdır?
F.A: Uğur ya da toteme inanmayanlardanım. Özellikle yarış öncesi, hiçbir şey yokmuş sanki evimde normal hayatımı yaşıyormuş gibi hissederim.
-Kendine örnek aldığın sporcu(lar) var mı?
F.A: Ben genel olarak Eşref Apak’ı severim çünkü atletizmde ülkemize yıllar sonra Olimpiyat madalyasını getiren has Türk’tür.Farklı bir branş ama Hamza Yerlikaya’yı severim.Spor başarıları ve normal hayattaki tutumu etkilemiştir beni.Sonuçta kimse haybeden ‘Asrın Güreşçisi’ ünvanını vermez.
-Ciritçilerden takip ettiğin bir isim var mı?
F.A: Vadim Vasilevskis var.Bir dönem antrenman arkadaşlığı yapmıştım.
-Cirit dışında merakla beklediğin,izlemekten keyif aldığın atletizm branşı var mı?
F.A: Disk atma ve çekiç atma diyebiliriz.Özellikle Avrupa,Olimpiyat ve Dünya Şampiyonaları’nda.
-Atletizm dışında takip ettiğin spor dalı var mı peki?
F.A: Özellikle takip ettiğim bir spor dalı yok.Özünde sporun kendisini severim bütün dallar ilgimi çeker; ama antrenman ısınmalarında futbol ve basketbol oynamayı severim.
-Son olarak; 9-11 Mart 2012’de İstanbul’da Dünya Salon Atletizm Şampiyonası düzenlenecek.Cirit branşı olmadığı için sen yoksun ama ülkemizi temsil edecek Milli Atletlerimize ve atletizm severlere buradan neler söylemek istersin?
F.A: Büyük bir şampiyona. Dünyanın en iyi sporcuları madalya için mücadele edecekler.Seyircilerin büyük bir bölümünün Türk vatandaşlarından oluşacak olması bizim sporcularımıza avantaj sağlayacak.Türk sporcuları için temennim sakatlık olmadan en iyi derece ve sıralamaları yapıp iyi yarışlar çıkarmalarıdır.Umarım hem seyirciler hem de sporcular açısından keyifli bir şampiyona olur.
-Çok teşekkür ederim bu keyifli sohbet için.Umarım 2012 Fatih Avan için başarılı ve bol madalyalı bir yıl olur.
F.A: Ben teşekkür ederim.Güzel bir çalışma oldu.Başarılar diliyorum.

( turkatletizm.com için gerçekleştirdiğim röportaj) 
Hazırlayan:   Kamer Durgeç

Leave a Reply

Blogger tarafından desteklenmektedir.